Eski YazılarDünyaFutbolFutbol Yazılarım

Mesut Özil ve Mesut Öziller’in hikayesi (Bir Zamanlar)

Mesut Özil’in Almanya-Avustralya maçındaki resitalini geçen akşam izledik.

Bu karşılaşma, Mesut Özil’in ilk kez katıldığı ve ilk kez oynadığı bir Dünya Kupası maçı olmasına rağmen Mesut sanki uluslararası turnuvalarda 4 yılda bir final oynamış gibiydi.

Usta, soğuk kanlı, en zor anlarda bile pres gören arkadaşlarından rastgele aldığı toplarda dahi rakipten 4-5 kişiyi aynı anda oyundan düşürecek tek hamlelik hareketleriyle,
Tüm hucümlarda başrol oynamasıyla,
Alman panzerlerinin içinde adeta 1936 model Bugatti gibi eşi bulunmaz bir şahaserdi.
Sürekli oyunda oldu, sürekli yön değiştirdi.
 
Rakip defansın arkasını, aralarını, kendisi ve arkadaşları için adeta Alman otobanına çevirdi!
Mahmut Bey, Haluk Bey, Levent Bıçakçı Bey ve diğer sorumlular ise sadece elindeki 100 Milyon dolarları bol keseden harcayıp durdular.

Biz ne onun kıymeti bildik, ne ondan önceki Nuri Şahin’in,  ne Serdar Taşçı’nın, ne de bundan sonrakilerden; şu anda Bundesliga’da oynayan 100’e yakın 21 yaş altı çocuklarımızın kıymetini bilemeyeceğimiz gibi.
Haluk Bey Kore’ye herkesi götürdü.

O uçaklar sadece DGM kayıtlarına düşen kişilerin elinde koz oldu durdu…
Hani o Deniz Baykal’ın meşhuur Philadelphia’sına ..
Yıllar geldi,geçti değişen bir şey yok…

Şimdi de atamayla görevi devir almış Mahmut Özgener Bey otoparkta oynanacak maçlar için bile  meşhuur Philadelphia’ya uçaklar dolusu misafirleri götürüp duruyor…

Neler oluyor neler bitiyor, Mahmut Özgener Bey dünyadan bi haber…
Mesut vesilesiyle eski yazılarımı derlediğim “Bir Zamanlar” adlı köşe için  3 yıl önce yazdığım bir yazıyı sizlerle tekrar paylaşmak istedim.

Sağlıcakla,
HT

Mesut Özil ve Mesut Öziller’in hikayesi, Bir zamanlar !

Mesut Özil nereli, Mesut Özil Kimdir  gibi soruları bir kenara bırakıp Mesut Özil hikayesi veya Mesut Öziller’in hikayesini Nuri Şahin, Malik Fathi,Marco Aurelio hatta Fatih Terim  dönemine kadar geri dönüp bir bakalım…

Fatih Terim’e istifa daveti, 09 Haziran 2007

Devlet Bakanlığı ve Futbol Federasyonuna duyuru,
Fatih Terim’e ise istifa daveti.

Ülke Sporundan sorumlu olduğu kabul edilen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Devlet Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren, katma bütçeli  tüzel kişiliği olan bir kuruluştur.
Bu teşkilatın Spor Eğitim dairesi başkanlığı ise Federasyon Başkanlıkları ve il müdürlükleri ile koordine edilerek kademeler itibariyle antrenör yetiştirme kurslarını düzenlemek ilk görevlerinden biridir. Bu iki kuruluş Başbakan Yardımcısı MEHMET ALİ ŞAHİN’in başında bulunduğu Devlet Bakanlığı teşkilatına bağlıdır.
Kanuna göre her türlü vergiden ve harçtan muaf olan Futbol Federasyonu bu görevi dahilinde teknik direktör kursları düzenlemektedir

Teknik Direktörlük kursları 1,5 yıl sürmekte olup seçilen adaylar 5’er Milyar Lira para yatırarak bu kursa kayıt olurlar
Bu kursların en sonuncusu geçtiğimiz günler Milli Takım Riva tesislerinde yapılmaktaydı.

Kursun ilk ikisinden sonraki 3.son etabı olan 8 Haziran Cuma günü eğitim dairesinde gerçekleşti.
Ama gerçekleşti denirse!

Aralarında Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Engin İpekoğlu gibi tanınmış birçok futbol adamının bulunduğu “Teknik Direktörlük Üçüncü Etap Kursu’da yaklaşık 30 Teknik direktör kendilerine ders verecek hocayı dershanede saatlerce beklediler.

Ellerinde ki kitapçığa göre 1,5 yıldır sürmekte olan kursun 8 Haziran Cuma sabahki hocası aylar öncesinden planlanmış olan Fatih Terim’di.

Oysaki bu 30 teknik adam öncelikle Milli Takım teknik direktörü sıfatı ile saygı duyduğu Fatih Terim’e, kendilerine de aynı saygının duyulması için bir gece önceden her türlü kılık kıyafet saç ve sakal düzenlerini hazırlamış ve heyecan için bu saati beklemekteydiler.

Üstelik hiç vergi ödemeyen Futbol Federasyonu bir önceki sene bütçemiz 20 milyon dolar fazla çıktı derken bu saygıdeğer hocalar kişi başı 5 Milyar TL ödeyerek bu kursa katılmaktaydılar.

Bazı teknik adamlar için bu miktar çok önem taşımazken bazı hocaların aylık 1 Milyar TL maaşı olduğundan arabalarını satarak bu miktarı ödeyebilmiş bazıları da bankadan kredi alarak bu kursu katılmışlardı.

Ve uzun bekleme sonunda yazılı olarak mazeret açıklanmasını bekleyen hocalara kurs sorumlusu Teoman Yamanlar

Hoca’nın Bosna yenilgisi sonrası morali bozuk olduğunu için bu derse katılamayacağını söyledi.
Milli Takımlar Baş Danışmanı ünvanı ile 5 yıllık bir anlaşma yaparak 10 Trilyona yakın bir ücret alan Fatih Terim’in hoca olduğu bu kursa keyfi olarak katılmaması Riva tesislerinde bulunanlarca şaşkınlıkla karşılandı.

Oysaki Türkiye galibiyetine kişi başı 2000 usd prim alan Bosna Hersek takımı ile oynana karşılaşmadan 3 gün sonra Brezilya ile yapılan özel maçta Fatih terim çok mutlu ve memnun olduğu ifadelerini hepsi televizyonlardan izlemişti!

Hatırlanacağı üzere Milli Takım eski teknik direktörü Ersun Yanal genç takım maçına gitmedi diye görevden alınmıştı.

Şimdi o kararı alan kurum ve bu kurumdan sorumluların kanun hükmünce de sorumlu olduğu görevi keyfi olarak uygulamamasına karşın Fatih Terim’e ve kurs sorumlularına ne diyeceklerdir.

Bakalım Milli Takım görevinde çok başarılı olduğu bir dönemde Ersun Hoca’ya uygulanan ceza Fatih Terim’e uygulanacak mıdır?

Yoksa aylar önceden kurs kitabına, ders müfredatına Fatih Terim isminin tesadüfen yazıldığını söyleyip başkaları mı görevden alınacaktır?

1-01 Aralık 2005 Perşembe günü Millet Meclisinde Yalova vekili Muharrem İnce’nin öğretmenlere 715 milyon lira ödendiğinin tartışıldığını, ancak ülkede Fatih Terim’e 110 milyar lira maaş, sekreterine 35 milyar lira prim verilmesini gündeme getirmesi ve yine mecliste Fatih Terim’in ne kadar ücret aldığı ile ilgili soru önergesi verildiğinin kendisine hatırlatılması üzerine Fatih Terim’in ‘Herhalde meclis kürsüsünde konuşulacak başka konu yoktu.’ demesi ülke genelinde büyük tepki görmüştü.

2- Fatih Terim’in Türk Futbolu Gelişim Projesi adı altında yaptığı açıklamalar sonrası yanında Gençlik Spor Genel Müdürü, Federasyon Başkanı ve Bakan olmadan böyle bir projeyi açıklaması 16 Aralık 2005 Cuma günü yine TBMM’de tepki görmüştü…

3-Hatırlanacağı üzere Fatih Terim 11 Ağustos 2007 tarihinde 30 yaşının üzerindeki Marco Aurelio ‘yu A Milli takımına çağırmıştı.
Ancak bu tarihten sonra Almanya da yetişen Malik Fathi, Mesut Özil, Serdar Taşçı, Barış Özbek, Serkan Çalık, Nizamettin Çalışkan gibi Türk Milli takımının 10 yıl boyunca kullanabileceği futbolcu kaynağının tercihlerini Alman Milli takımından yana kullanmasından dolayı futbol adamları tarafından sorumlu tutulmuştu.

4-Türkiye- İsviçre maçları sonrası France Football’un “Provakotör Terim” başlığı ile sorumlu tuttuğu olaylar sonrası Türkiye FIFA tarihindeki en yüksek cezayı alarak 1 yıl seyircisiz ve Türkiye dışında maçlarını oynamıştı.

Bu yazıdan 5 gün sonra TUFAD Yönetim Kurulu adına TUFAD Başkanı kendi Birliğine mensup 12.500 Antrenörün temsilcisi olarak 30 Teknik Adamın haklarını aramaktansa, Fatih Terim ve TFF adına kendilerine yakışır resmi bir açıklama yapmıştır.

Hürser Tekinoktay

Açıklamaların detaları;

TUFAD’ın ÇİRKİN CEVABI

MENSUBU OLDUĞUM TUFAD ‘A VERİLEN KARŞI CEVAP

Mesut Özil ile ilgili 2007 yılında yazılmış bir başka yazı

NOT;
17 Ekim Çarşamba Akşamı Türkiye Yunanistan maçının oynanmakta olan son dakikalarında;
Milli Takım’ın i teknik direktörü Fatih Terim, ‘İmparator’ lakabını aldığı Ali Sami Yen’de yuhalandı ve istifaya davet edildi.

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU ise 17.6.1992 tarihinde yürürlüğe giren 3813 numaralı kanunun 10 maddesine göre Futbol ile ilgili idareci, yetiştirici, teknik eleman, çalışmaları ile ilgili usul ve esasları tespit etmek ve kanunun uygulanmasına dair hususlardan sorumlu olan bir başka kuruluştur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu