Eski YazılarDünyaFutbolFutbol Yazılarım

Yıl 2006, Marco Aurelio, Fatih Terim ve Gurbetçilerimiz

2006 Yılında Birgün Gazetesinde 3.5 yıl muntazam olarak yazdığım yazıların sonuncusu olan Mesut Özil ve Nuri Şahin örnekleriyle Marco Aurelio, Fatih Terim ve Gurbetçilerimiz adlı makalemi bugün sizlerle paylaşıyorum

Marco Aurelio, Fatih Terim ve Gurbetçilerimiz

Dünya Kupasında takımları için çok şey ifade eden Cristiano Ronaldo, Wayne Rooney, Samuel Eto’o, Pirlo gibi yıldızları Alman Milli takımında gösterdiği performansıyla geride bırakarak bizlerin gurur kaynağı olan Mesut Özil , ülkemizde bazı tartışmaların tekrar gündeme gelmesi açısından da elimize büyük bir fırsatı getirdi…

2005 yılınından itibaren Nuri Şahin ile başlayan gurbetçilere üvey evlat muammelesi 2006 yılında son hızıyla devam ediyordu.

İşte o tarihte Birgün Gazetesinde 3.5 yıl muntazam olarak yazdığım yazıların sonuncusu olan makalemi bugün bir kez daha hatırladım;

HT

Fatih Terim ve Brezilyalı Memet

Geçtiğimiz Cuma günü Fatih Terim’in Bodrum’dan gelip ayağının tozu ile milli takımı açıklaması spor kamuoyunun gündemine adeta bomba gibi düştü.

Marco Aurelio’nun ilk kez bir yabancı futbolcu olarak 2 gün önce aldığı yeni T.C. nüfus kâğıdı ile 30 yaşına basmak üzere iken milli takımın kadrosuna çağırılması konunun esas noktası idi.

Türkiye Dünya Kupası Elemelerinde İsviçre karşısında hem saha, hem de saha dışındaki skandallar ile daha birkaç ay önce yine yoğun bir gündem yaşamıştı.

Stadyumlarımızda yazan ” Sporcunun Ahlaklısı” kültür-şartı İsviçre maçları sonrası erozyona uğradı.

Rakip futbolcuya vurun işaretleri yapan teknik adam hayır ben öle demedim derken takım kaptanı Hakan Şükür ” biz Vogel’e vurun” diye anladık diyerek
hocasını tekzip ediyordu.

Fatih Terim’in İtalya ve Galatasaray’da yaşadığı başarısızlıklar sonrasında yetenekleri kamuoyunda tartışılmaya başlamıştı.

Bu da gayet doğaldı. Ancak milli takımda teknik adamlık görevini alması ile birlikte herkesin aynı amaçlar uğruna bütünlük içinde olması gereken milli ruh artık paramparça olmaya başladı.

Spor yazarlarının bazıları ben artık milli maça gitmem derken bazıları da Fatih Terim’e zavallı diye hitap etmeye başladılar.

Bazıları T.C. kimliğinin kazanılan bir hak olduğu ve Dünyada birçok yerde böyle olduğunu örnek göstererek entelektüel bir yaklaşım göstermek istediler.

Ama asıl gerçek Fatih Terim kendisi üzerindeki tartışmalara bir yenisini de milli takımda ekledi.

Ancak milli mutabakat sağlanması gerekli olan yerde böyle politikalar üretmek acaba ne derece doğrudur?

Marco Aurellio Olayı ( Mehmet Aurelio)

Aurellio olayında Fatih Terim Almanya ve Fransa’yı örnek gösteriyor. Fatih Terim futbol ile yoğunlaştığı için bu ülkelerin tarihsel yapılarını bilmediğinden böyle bir kıyaslama yapıyor olabilir.

mehmet aurelio fbFransa milli takımındaki oyuncular o ülkeye gelmeden önce Fransız vatandaşı olurlar.

Tarihin sömürgeci ülkelerinden biri diye bilinen Fransa Kuzey Afrika’da özellikle Cezayir’de ki kanlı işgali ardından bu ülkelerde misyoner okulları kurdu.

Cezayirli gençlere Fransız kültürünün farkını ve kendi öz kültürlerinin onlara hiçbir şey veremeyeceği politikası ile Kuzey Afrikalı birçok genci ülkesine getirerek kaynak yarattı.

Bunlardan bazıları Zinedine Zidane gibi futbol sahalarında boy gösterirken, aralarında Zidane’nın aile yakınları da olmak üzere bazıları Paris Orly havalimanında temizlik işçisi olarak görev aldı!

Benzeri devşirme durum yaşlı ve nufus artımının sıfırın altında olan bazı ülkelerde de sıkça görüldü.

Fatih Terim’in Almanya ile ilgili de verdiği örnek yine tarihsel bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.

Almanya ise Dünya Tarihinde kendisine yakıştırılan “ırkçı” imajını silmek için siyah bir futbolcuyu milli takıma aldı.

Şimdi kıyaslanması gereken ülkeler tarihsel ve politik nedenlerin farklılık oluşturduğu Almanya veya Fransa’mı olmalı yoksa bizim gibi milli geliri düşük ancak yoğun ve genç nüfusa sahip ülkeler mi olmalı.

Örneğin Brezilya 10.000 üzeri futbolcusunu dünyaya ihraç ederken ülkesinde bir tane Alman ya da Hollandalı futbolcuyu milli takımda oynatmış mıdır?

Arjantin milli takımında bir tane İngiliz futbolcu var mıdır?

Ya da Arjantin milli takımında bir tane İngiliz futbolcu görev yapmış mıdır?

Fatih Terim, Aurelio’yu kendi deyimi ile 2 dakika içinde tartışarak karar verdiğini söylediği teknik heyeti ile beraber acaba bunları araştırmış mıdır?

Ayrıca ülkemizde ön libero denilen mevkii ne kadar büyütülmektedir. O da bir başka konu!

Şimdi gelinen nokta ülkesel bölünmenin futbolcuları da arasına almasıdır.

Dünkü Fanatik gazetesinin “Futbolcular Bölündü” diyerek başlık attığı röportajlarda

Kayserispor kaptanı Bülent Bölükbaşı ” Kurtarıcımız Aurelio’mu oldu” diyerek devam ediyor ” oynadığım kulüplerde bir sürü genç yetenek gördüm, hepsi kaybolup gitti. Bu olay gençlere büyük darbe olur” diyor.

fatih+terim deilİşte olayı uç noktalara taşımak isteyenlerin görmediği gerçek bu ülke de çok yetenekli gençler vardır.

Ve bunların birçoğu kaybolup gidiyor.

Birisi Fatih Terim’ Arda Turan’ı hatırlatsın

Bu yapısal bozukluğu önlemek ile görevli kişilerin en başındakilerden biri Fatih Terim’de Türkiye’de sanki dünya çapında 10-15 tane oyuncumuz mu var diyor!

Ama bir taraftan da Arda Turan’ı acaba gökten zembille 1 gündemi kendisine getirdiler onu hiç düşünmüyor.

Evet, Arda Turan gibi binlerce genç Türkiye’de kaybolup gidiyor.

Dünya üçüncüsü olma apoletine karşın 75 Milyon nüfustan sadece Nihat ve Emre’in Türk futbolunu temsil eden 2 lejyoner olması acaba milli takım teknik direktörünü ve ekibini hiç rahatsız etmiyor mu?

Ama bunları Bodrum’da jet ski üzerinde gezerek teninizi bronzlaştırmaya çalışarak çözmeniz mümkün değildir.

Başarısızlık ve yaratılan skandalları unutturmak için sadece gündem değiştirirsiniz hepsi o kadar.

II. Fatih Terim Dönemi

Aynı II. Fatih Terim döneminde Terim’in Petre, Pratu, Tomas ile Galatasaray’ı Romen futbolunun alt yapısı haline çevirip sonrasında kendisine başarılar kazandıran başta kaptan Bülent olmak üzere birçok futbolcuyu kadro dışı bıraktığı gibi!

Galatasaray’ın alt yapısını şimdi hep birlikte görüyoruz.

Milli takımda da yaşanılan II. Fatih Terim döneminde de kaynak israfı, kadro dışı kalan oyuncular, sportif hüsran, bol polemik, bol tartışmalar ve bol istikrarsızlık aynı Galatasaray’da ki II. Fatih Terim dönemi gibi bir kez daha tekrarlandığını görüyoruz.

Bakalım şimdi tüm Almanya’nın Alman yapmak istedikleri 18 yaşındaki Nuri Şahin’mi yoksa 30 yaşına giren Marco Aurelio’mu takımda forma giyecek?

mehmet aurelio nufus kagidiMesleki olarak hoş olmayan bir diğer konu ise Terim’in işsiz olduğu dönemde Ersun Yanal’ın “Jaba ve Tita’yı türk yapıp oynatırız” fikrine şiddet bile karşı çıkıp ” 70 Milyonun içinde oraya bir tane adam mı bulunamıyor” demesine karşılık şimdi yaptıkları ve söyledikleri…

Üst düzeydeki bir insan iki günde bir 50 tane çelişki ve tezat işler yapamazlar ve yapmamalıdırlar!

Marco Aurelio ile aynı bölgede oynanan Türk futbolculara haksızlık yapılmaktadır

Şimdi Aurelio ile aynı bölgede oynayıp aynı görevi yapan Ankaraspor’lu Hürriyet, K.Erciyes’li Emre Toroman, Konyasporlu Erman Ergin, 15’i A olmak üzere 40 kez milli olmuş Fenerbahçeli Selçuk ve kaptan Ümit Özat, Beşiktaşlı Koray’a ve daha nicelerine haksızlık yapılmaktadır.

Aynı Eric Gerets’in Brezilyalı Mehmet’in yerinde oynattığı 19 yaşında 19 kez milli olmuş hakiki Mehmet, Mehmet Topal gibi.

Bir ay önce 40 tane gence Almanya’da yapılan hazırlık maçlarında verilen umut ve hedefe ne oldu?

Şimdi sırada Nobre Mert var
Fatih Terim herkesi alabiliriz diyerek ona da türkuaz bir boncuk verdi.

Federasyon ve Terim’in uygulamasının bir başka tuhaf tarafı da kulüp takımlarına yabancı sınırlaması getirilirken, milli takımda yabancı sınırlamasını kaldırmaları oldu!

H.Tekinoktay, 16 Ağustos 2006 Birgün Gazetesi

Not; Bu yazı Birgün Gazetesindeki yayınlanan son makaledir…

Bu yazının yazılmasından 14 ay sonra 17 Ekim 2007 tarihinde İnönü Stadında Yunanistan’a ile oynanan karşılaşmayı A Milliler 1-0 kaybederken 10 Milli Futbolcumuzun ıslıklanmış, Marco Aurelio ise alkışlanmıştır (!)

Fatih Terim Özel dosyası ve makalenin orijinali için;

30 Haziran 2010 tarihindeki Yılmaz Özdil’in Almanya ve Aurelio başlıklı yazısı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu