FutbolMakaleler

Aykut Kocaman hakkında birkaç şey

Sevgili Aykut hoca benim faal teknik adamlık döneminde 2 kez karşılaştığım birinde onun birinde de bizim kazandığımız  ve bir antrenör için iki değişik duygunun yaşandığı bu süreçte nazik rekabetinden saygı ve sevgi duyduğum bir meslektaşım.Yine değerli bir spor adamı olan ve Aykut Hoca’nın da başarılı olmasını her ortamda temenni eden sevgili Müslüm Kemal Gülhan Aykut Kocaman hakkında başlıklı yazısı ile ilgili tamamen samimi ve güzel bir yazı yazmış.

Özellikle bir Antrenör seminerinde karşılaşmamızda Çanakkale Dardanelspor’dan ayrılışıma çok şaşırdığı ve üzüldüğünü tüm samimiyetinle hissettirdiği ve ayrı bir iletişim yaşadığımız bir dostumda diyebilirim…

Sizlerle paylaşmak istedim…

HT

Aykut Kocaman hakkında birkaç şey

Her zaman yerli hoca hakkında konuşurken; iyi niyet temennisinde bulunduğumuz anda aslında içimizdeki bir takım subjektif değerlendirmeleri açığa çıkarmış oluyoruz. Bunun adına istersek kıskançlık, istersek ego tatmini diyelim, bu bir gerçek…

Tarafsız değerlendirmeye kalktığımızda “yurdum insanı” olduğumuzu bilmek bizi derinden etkilemektedir.
Ben konuya yine de iyi niyetle yaklaşma çabası içerisindeyim, bu nedenle; Aykut’un çocuklukta mahalle arkadaşım olması ve eğitimci bir ailenin üyesi olması benim için dikkat etmem gereken hususlardır.

Türkiye futboluna ve kültürüne çok ters olan Futbol Direktörü pozisyonunda; kravat ve ceket ile göreve başlayan Aykut’un, tribündeki yerinden kalkarak, eşofman giyip Teknik Direktör olarak saha kenarına gelmesi büyük hataydı.

Bu önemli saptamayı yaptıktan sonra;
Aykut’un genç oyunculara yönelik açılımı çok gerçekçi bir saptama olmakla beraber, Fenerbahçe Kulübü’nün mevcut modeline o derece de terstir.

Fenerbahçe’ye kırılma noktası yaşatmak istiyorsa; Aykut’un camiayı yeniliğe ikna etmek ve uzun vadede bu yeniliğin başarı olarak getirisini ortaya koymak zorunda olduğunu da söylemek isterim. Aksi takdirde futbolcu olduğu dönemde kulüpte yaşadığı yıpranmayı, teknik insan olarak yaşaması kaçınılmaz olacaktır.

Bana göre Aykut’un en büyük açmazı, İstanbulspor ve Ankaraspor gibi hedefi olmayan kulüplerde yaşadığı psikolojiyle Fenerbahçe’de görev yapmasıdır.
Bunun yanında saha içindeki uygulama sıkıntıları ise tartışılması gereken uygulamalar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yaptığı oyuncu değişikliklerini Fenerbahçe’deki oyuna olumsuz etkisini bir an önce görmesi gerekir. Kayseri maçında ki değişikler ve kadro seçiminde olduğu gibi.

Diğer bir sıkıntı da saha kenarındaki endişeli ve stresli tavırları, kendisinin olumsuz algılana bileceği bir husus olduğunu bilmesi gerekir.

Futbolda Yardımcı Antrenörlerin Önemi !

Hele-hele Beşiktaş maçındaki; Alex hamlesi, skoru korumaya yönelik, aksiyoner yaklaşımdan uzak, muhafazakar, bir tipik 1974 model “Türkiye Antrenörü” modelidir. Eğer Alex’i çıkarıp Baroni’yi değil de Stoch’u alsaydı; skoru daha farklı duruma getirebilirdi.
(Aykut unutmasın ki Dede de Alex yüzünden kulüpten yollandı.)

Bu pozisyonlar Fenerbahçe Teknik Direktörü’nde bulunmaması gereken olumsuzluklar.
Diğer bir husus kendine seçtiği yardımcı antrenörler de ki sıkıntılar.

Üst düzey teknik insanların hepsi donanımlı yardımcılarla çalışmayı benimserler, çünkü teknik direktörün maç içerisindeki süreklilik arz eden kontrolü bazı noktaları kaçırmasına neden olabilir.

İşte bu noktada kaçan noktalara müdahale edebilecek donanımda ve yeterlilikte yardımcıya ihtiyaç duyulur. Ömeragiç ve İsmail Kartal bu donanımdan uzak yardımcı antrenörler.

Aykut belki kendi böyle istedi belki yönetimin tercihiydi, sonuç ortada bir yardımcı antrenör yetersizliği gerçeğidir.

Aykut şu an içinde bulunduğu pozisyonu iyi analiz edip yeni bir yol haritasına ihtiyaç olduğunun farkına varması gerektiğini anlaması lazım.

Aksi taktirde tartışma konusu olmaktan kendini kurtaramaz.
Bu da hem kendine, hem de Fenerbahçe’ye ve o pırıl- pırıl gençlere zarar verir.

Müslüm Gülhan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu