Geçtiğimiz aylarda medyamız National Turk adında yeni bir yüzle tanıştı.
Genç oluşu sayesinde dinamik ve idalist bir görüntüsüyle okuyucularında yarattığı heyecanı yaşayanlardanım…
Sadece National Türk diye oluşan birçok özel bölümüne geçtiğimiz günlerde “Günün Yorumu” diye bir bölümde eklendi.
Ben takipcisi oldum…
Hani gazetenin görüşünü, hangi yandaş (!) olduğunu rahatlıkla anlayacak bir bölüm…
Ranta ve çıkarcılığı karşı olduğunu hemen belli eden bu Gazete en azından benimle aynı yandaş !
Şimdi bu köşenin bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
HT
Platini ‘nin Malum Sunumu ve Kaçan Euro 2016 !
UEFA Yönetim Kurulu, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için (EURO 2016) ev sahipliği yapacak ülkeyi Fransa olarak seçti.
İngiliz Geoffrey Thompson’un başkanlığında UEFA heyeti tarafından yapılan toplantında ilk tur oylamasında İtalya’yı geride bıraktık ama final oylamasında Fransa 7 oy alırken biz 6 oyda kalarak evet sadece ve sadece bir oyla EURO 2016 ev sahipliği yapma şansını kaybettik.
Kura çekimi sonrası kulislerde UEFA Başkanı Platini’nin Fransız oluşunun karar üzerinde etkili olduğunu konuşmaktan da hiç utanmadık.
Öncelikle kendimize şöyle bir baksak ve biraz özeleştirimizi yapabilsek, belki de önümüzdeki dönemler için hiç olmazsa karlı çıkmayı başarabileceğiz.
Ama nafile, biz Platini’yle uğraşalım…
Hem daha zahmetsiz…
Hem daha basit …
Üstelik fazla düşünmeye falan da gerek yok…
Ama o iş öyle değil…
Platini edebiyatı yapanlara Platini’nin kim olduğunu hatırlatmaya gerek var mı bilemeyiz.
Platini’nin sadece UEFA Başkanı olduğunu ve belki de onunda bizim ülkemizdeki Federasyon Başkanı Mahmut Özgener gibi atamayla oraya geldiğini düşünenler veya bilenler olabilir diye bir hatırlatma yapmakta fayda var…
Michel Platini Kimdir?
Michel Platini,
Avrupa’da yılın futbolcusu ödülünü art arda 3 kez alan sadece iki futbolcudan biri olma şerefine erişmiş;
29 Nisan 1985’de Fransız Onur Nişanı’nı Şövalye olarak almış,
1988’de Kumandan ilan edilmiş,
Fransız milli takımının 4 yıl boyunca teknik direktörlüğünü yapmış,
Ve sadece futbol adamlığıyla kalmamış 1998 yılında Fransa’da yapılan Dünya Kupası’nda organizasyonun önemli görevlileri arasında yer almış bir spor adamı.
Hani bırakalım yaptığımız kötü tanıtımı,
Bırakalım ulaşım problemlerimizi,
Bırakalım ikide bir internetten kopan iletişim alt-yapımızı,
Bırakalım Uluslararası Af Örgütünün raporlarını,
Bırakalım sapanca kavşağında devrilen yavaş trenlerimizi,
Bırakalım bol şikeli konuşmaları yapan futbol adamlarımızı…
Ve hep beraber Platini hamaseti yapalım duralım…
Peki, sadece ve sadece tanıtım günü bir tane futbol adamımızın bile ‘orada’, LYON’ da olmayışı bile yeterli bir kusur değil mi?
Atama ile Futbol Federasyonun başına gelen Mahmut Bey ne yazık ki, ne için orada olduğumuzu bile unutmuş…
Tanıtımda ne bir futbol görüntümüz var…
Ne de o salonda bir tane futbol adamımız!
Futbol ile alakası olmayan bir Başkan, yardımcısı basketbolcu olan ikinci bir başkanın bulunduğu futbol federasyonundan da bu beklenmez mi zaten!
Zinedine Zidane Fransız sunumunda davet görürken,
Bütün Avrupa’nın Sinyor diye saygı gösterdiği Can Bartu da evinde Televizyonunun başında…
Şanzelize (Champs Elysées) veya Via Condotti’de yürüse kimsenin tanımayacağı Christian Karembeu ne yazık ki tanıtımın yapıldığı salonda!
Sadece İspanyolların değil tüm Avrupa’nın büyük saygısını kazanan Nihat Kahveci’yse ABD’de otopark sahasında bir maçta !
Aynı Nihat’ın Euro 2008′ deki muhteşem golleri UEFA’nın hazırladığı tanıtımda…
Türkiye’nin hazırladığı tanıtımındaysa bolca döşenmiş Neo-Klasik Yeşilçam figürleri !
Daha bir şey söylemeye gerek var mı?
