Futbol YazılarımEski YazılarFutbolMakaleler

Lüksemburg ve Mesut Özil’i Yuhalamak !

Mesut Özil’i Yuhalamak !

Dün akşam EURO 2012 Elemeleri’nde Almanya ile Türkiye arasında oynanan karşılaşmayı dehşet ile izledim.
Dehşet ile diyorum çünkü sahadaki milli takım futbolda yıllık ticaret hacmini 600 milyon dolarların üzerine çıkaran bir ülkenin milli takımı hiç değildi.

Bu milli takım bırakın 77 Milyonluk Türkiye’yin, 77 binlik Lüksemburg şehrinin bile takımı olamazdı!

Bu milli takım sadece 90 dakika boyunca değil “O 90 ‘lardan” çok önceleri maçtan korkmaya başlamış, silik, ne yaptığını yalnız sahada değil tüm Berlin’de bilmeyen bir milli takımdı adeta.

Aslında yıllardır popüler olmak uğruna yapılanlar dün akşam ve öncesi yine sergileniyordu.
Ama tabii ki anlayana!

Kendi takımında oynamayanların, aylardır sakat olanların, hayatında hiç oynamadığı bölgelerde ve kullanmadığı ayaklarıyla oynamak zorunda kalanların, 2 günlük maça 4 kaleci çağıranların oluşturduğu, hak edenlerin ise çağrılmadığı bize pek yabancı olmayan bir milli takımdı…

Her ne hikmetse neredeyse kendi takımında iki aydır oynamayan ve hayatında bir tek 28 mart 2007 yılında Norveç’e karşı sol bek oynatılan…
O maçta da ilk yarı 2-0 mağlup duruma düştükten sonra sağ tarafa alınan Sabri Sarıoğlu’nun SOL BEK oynama yeteneğinin olduğunu Guss Hiddink’e kim söylemiş onu da çok merak ettim.

Bizim takımımızla ve yönetenleriyle ilgili söylenecek çok şey var ama onu da içim daha fazla el vermiyor…

Gelelim Almanların ikinci golünü 79. Dakikada atan gurbetçi ailemizin genç çocuğu Mesut Özil’e…..

Mesut Özil Kimdir önce ona bir değinmek lazım…

Mesut Özil Zonguldak iline bağlı günümüzde artık 800 kişinin yaşadığı (!) Devrek’in Hışıroğlu köyünden olan Mustafa Özil ve değerli annesinin işçi sıfatıyla Almanya’ya 70’li yıllarında göç ettiği ailenin 4 çocuğundan bir tanesi.

Mustafa Bey niye oralara göç etmiş…
Vatanından gurbete gitmiş….
Çocuklarını orada nasıl büyütüp yetiştirmiş….
Oğullarına koyduğu Mutlu ve Mesut isimleriyle nasıl mutlu olmuş….
Onu sorgulamayanlar dün akşam Mesut  Özil’i ne yazık ki attığı golden sonra alkışlayacaklarına onu yuhalamayı tercih ettiler.

Tabi ki Mesut Özil’i yuhalayanlar stadyumdaki gurbetçiler ve Türkiye’den gidenler değillerdi.

Mesut Özil olayı ve Mustafa Özil

Onu yuhalayanlar sadece ve sadece Mesut’un ve Mesut’ların kıymetini bilmeyen bir takım medya içindeki yağcı basın mensubuyla birlikte milli takımdan sorumlu olan zatlardı!

Zatlar şimdi de Mesut Özil’i ve babası Mustafa Özil’i karalamak için seferber olmuşlar!

Neymiş  alın  size;
İşte Mesut’un yalanı,
İşte Mesut’un Alman Milli takımını seçtiği tarih…

Mesut Özil meğerse bize henüz kararımı vermedim dediği zaman çoktan Almanlarla anlaşmış bile !….

İşte medyaya servis edilen belge…
Ama o belgenin bir çok gerçeği ortaya ve duyguları gün ışığına çıkartacağını gri hücreleriyle düşünemiyorlar ne yazık ki…

Ya da bu ülkede hepimizi balık hafızalı görüyorlar!

Peki 15 November 2006 tarihini gösteren belge neyin belgesi acaba onun hesabını yapıyor musunuz?

Yapamıyorsanız veya İngilizceniz yoksa biraz geriye dönelim.

15 November 2006 yani 15 Kasım;

Dönemin TFF yönetimi Aziz Yıldırım’a bir yabancı kontenjanı daha açmak için Marco Aurelio’yu T.C. vatandaşı yapmayı öneriyor..
Hemen sonrasında 30 yaşın üzerine gelmiş Marco Aurelio Fatih Terim tarafından  A Milli takıma alınıp 16 Ağustos 2006 tarihinde Lüksemburg’a karşı oynatılıyor…(Not; iki ülke arasındaki vizyon farkı için tıklayınız)

15 November 2006 yani 15 Kasım Mesut Özil ve Ailesinin kararını vermesinden tam üç ay önce…

Hatta  İsviçre maçlarından sonra uzun bir ceza almış olan  Emre Belözoğlu’nun Milli Takımın Euro 2008’e hazırlanması için İtalya ile Bergamo’da yapılan özel maça Fatih Terim tarafından çağrılıp;
Bir başka sol ayaklı futbolcu olan ve o dönemin Bundesliga’daki en genç ve en başarılı gurbetçisi Nuri Şahin’in yerine oynatılacağını bildirmesinden neredeyse 1-2 gün sonra…

Hatta hatta hem de tam maçın olduğu tarih 15 Kasım 2006 …

Tarihler, aylar, günler, mevkiler, ayaklar, nüfüs cüzdanları nasıl denk gelmişse gelmiş!

O gün bazı olaylara kayıtsız kalanların bugün Mesut’un gol atacağını düşünmesi yeter mi yetmez mi bilmem…

Ama Ben Mesut’un sporculuğuyla…
M
ütevaziliğiyle..
Dahası uzun yıllar sonra futbol seyretmekten büyük keyif almam sebebiyetiyle …

Önce ailesiyle…
Sonra kendisiyle…


Bizi ve çocuklarımızı…
H
em Almanya’da;
Hem de İspanya’da en iyi şekilde temsil ettiğini gördüğüm için Mesut Özil ile gurur duyuyorum.

Ayrıca da bir dönem Fatih Terim’in basın yoluyla şikayet ettiği Mesut Özil’in babası Mustafa Özil’in  ( şimdiki TFF Başkanı dahil ) futbolumuzdan ve sporumuzdan sorumlu  olanlar ile yakınlarının bu  konuşmaları dikkat ile dinlemelerini temenni ediyorum!

Mustafa Özil Video

Fatih Terim, Mesut Özil ve Gurbetçilerle ilgili 16 Ağustos 2006 yılındaki bir yazı

Fatih Terim gurbetçiler ve Marco Aurelio olayıyla ilgili 16 Ağustos 2006 BirGün gazetesindeki son yazı!

Mesut Özil Hikayesi

Guss Hiddink göreve geldiği zamanki  bir yazı / Guus Hiddink ve Almanya’daki Dönerciler!

Buralarda anlatılmak istenilenlerin bir kısmını anlatan Joachim Low  ve İki ülke arasındaki vizyon farkı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu